Bugün yaşadığımız çağ, maddi zenginliği çoğaltırken manevi değerleri tüketen bir ikilem içinde. Ahlakın yerini menfaat, maneviyatın yerini gösteriş, sosyal dayanışmanın yerini bireysel hırs, ekonominin ise adaletin değil açgözlülüğün kuralları belirler oldu.
Toplumun temeli olan aile zayıflatıldı; gençler, kimliksiz ve idealsiz bir girdaba sürükleniyor. Komşuluk hukuku, kardeşlik şuuru, alın terine saygı ve adaletin gölgesi; küresel düzenin dayattığı sahte değerler karşısında her geçen gün biraz daha eriyor.
Ancak biz inanıyoruz ki çürüme ne kadar derin olursa olsun, diriliş iradesi ondan da güçlüdür. Tarih boyunca milletimizi ayakta tutan iman, adalet ve kardeşlik, bugün de en büyük sermayemizdir.
Ak Sancak Cemiyeti olarak vazifemiz; yozlaşmaya karşı hakikati haykırmak, karanlığa karşı ışık olmak ve kaybolan değerleri yeniden toplumsal hayata taşımaktır. Çünkü biz biliyoruz ki ahlak olmadan huzur, maneviyat olmadan birlik, adalet olmadan kalkınma asla mümkün değildir.